top of page

O Captain! My Captain!

Yüzen Bir Startup’ın Günlüğü-1

Her şey çok tanıdık bir sorunla başladı.

Diğer girişimimiz Drug Detectives için bir sosyal medya yöneticisi tutacak bütçemiz yoktu.


Bütçemiz… oldukça dardı. Kendimizi küçük bir kriz toplantısında bulduk ve klasik startup sorusunu sorduk: Şimdi ne yapacağız?


Tam o sırada, co-founderım, sonsuz iyimser ve zaman zaman kaos makinesi olan Dr. Bosnak başını kaldırıp dedi ki:

“Muhtemelen AI ajanlarını otomatikleştirmeyi öğrenebilirim…”

Ben: “Harika. O zaman yap.”


Derler ki, icatların anası ihtiyaçtır. Bizim içinse bu ihtiyaç, Neo’yu doğurdu.


20 gün içinde AI ajanlarımız sosyal medya içeriklerimizi yazıyordu. Ne stajyer, ne ajans, ne de uykusuz geçen içerik maratonları… Sadece bizim tasarladığımız bir dijital varlık: Neo.


“Hmm” dedi Dr. Bosnak, “Ona bir ekip kuralım mı? Trinity'e ne dersin? Switch?”“
Kesinlikle,” dedim, “Tam kadro bir AI ekibi yapalım.”

28. gün geldiğinde artık bir şirketimiz vardı: AgenticBuddies.


Bir AI otomasyon girişimi. Dört müşteri. Gerçek müşteriler. Gerçek toplantılar. Hatta biri şöyle dedi:


“Tek bir Buddy değil, beş tane alabilir miyim?”

Birbirimize baktık. Bu iş oluyordu.


Ama işte asıl mesele burada:


Şirketi tamamen AI ajanlarıyla kurmaya karar verdik. Hiçbir insan çalışan olmayacaktı.


Sadece biz iki kurucu ve her gün genişleyen dijital arkadaş ekibimiz… İçerik üretiminden müşteri hizmetlerine kadar her şey.


Hedefimiz ne mi?

AgenticBuddies’i, bize bir yelkenli aldıracak kadar büyütmek.


Evet, doğru duydunuz—bu şirketi yüzen bir startup’a dönüştürüyoruz. Güvertede dizüstü bilgisayar. Pruvada kahve. Alt güvertede AI ajanları kodları işlerken, biz Yunanistan’dan Kolombiya’ya uzanan bir maceraya atılacağız.


Bir de film ekibi. Belgeseller çekilecek. Küçük işletmelerin AI ile nasıl ayakta kaldığına dair gerçek hikâyeler anlatılacak.


Ve tabii ki kaos eksik olmayacak—inanın bize, CTO’nuzun adı Neo olup bazen Shakespeare tarzında cevaplar verdiğinde işler pek de düzgün ilerlemiyor.


Ama ilk 28 gün buysa, üçüncü ayı bir düşünün.


Takipte kalın.


Daha yeni başlıyoruz.


Tamer (kurucu ortak, şimdilik insan)



"O Captain! My Captain!", Walt Whitman tarafından 1865 yılında ABD başkanı Abraham Lincoln’ün ölümü üzerine yazılmış, genişletilmiş bir metafor içeren bir şiirdir."
"O Captain! My Captain!", Walt Whitman tarafından 1865 yılında ABD başkanı Abraham Lincoln’ün ölümü üzerine yazılmış, genişletilmiş bir metafor içeren bir şiirdir."

 
 
 

Comments


 

© 2025 by agenticbuddies.com. Her hakkı saklıdır.

 

bottom of page